AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonu Oturum Başkanı Asuman Erdoğan, dijital şiddetin siyasi alandaki boyutunu dile getirdi. Erdoğan, sosyal medya paylaşımlarına gelen saldırgan yorumlardan şikayet ederek, dijital şiddet mağduru vekillerin yaşadıkları zorlukları anlattı. Parlamentoda kadınlara yönelik şiddet ile mücadele eden bir komisyon başkanı olarak, kendisinin ve diğer milletvekillerinin maruz kaldığı siber zorbalık örneklerini paylaştı. Bu durumun, sadece kendisini değil, birçok siyasetçiyi derinden etkilediğini vurguladı. Meclisteki çalışmalarının ve sosyal medya paylaşımlarının altında sürekli hakaret ve tehdit içeren yorumlar gördüklerini, bunun hem kişisel hem de toplumsal bir sorun olduğunu söyledi. Erdoğan, toplumun tüm kesimlerini derinden etkileyen bu olgunun önlenmesi için acil önlemler alınması gerektiğini belirtti. Bu tür saldırıların siyasete olan güveni zedelediğini ve politikaların etkin şekilde uygulanmasını engellediğini de sözlerine ekledi.

Dijital Şiddetin Boyutları

Erdoğan, "Vekiller olarak sürekli dijital şiddet yaşıyoruz. Paylaşımlarımızın altına inanılmaz şiddet içerikli yorumlar yazıyorlar. Örneğin, bir fotoğraf paylaştığımızda hemen altına 'Zıkkım yiyin' gibi saldırgan ifadelerle karşılaşıyoruz. Bu durum çok can sıkıcı. Bu tür saldırıları önlemek için neler yapılabilir?" diyerek yaşadıkları sorunları BTK yetkilileriyle paylaştı. Sosyal medyanın anonimlik özelliğinin bu tür şiddeti kolaylaştırdığını ve yetkililerin bu konuda daha etkin önlemler alması gerektiğini vurguladı. Siyasi hayatın bir parçası olarak bu tür tehdit ve hakaretlerle başa çıkmak zorunda olduklarını ancak bu durumun kabul edilebilir olmadığını net bir şekilde ifade etti. Bu durumun, siyasete girmeyi düşünen kadınları da caydırdığını belirtti. Toplumun daha bilinçli ve duyarlı olması gerektiğini ekledi.

BTK'nın Cevabı

BTK Başkan Yardımcısı Abdulkerim Gün, Erdoğan'ın sorusuna, mevcut durumda somut çözümler sunamadıklarını belirtti. Gün, "İnternetyardim.org.tr ve Alo 141 hattına günde üç binden fazla çağrı alıyoruz. Öncelikle sakin olmalarını ve karşılık vermemelerini öneriyoruz. Siber zorbalığın amacı genelde karşılık almak olduğundan, sakin kalmak çok önemli. Kanıtları saklayın, zorbalık yapan kişileri engellemeli ve platformlara ihbarda bulunmalısınız" dedi. Gün, platformların bu konuda daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ve kullanıcıların daha bilinçli olması gerektiğini de vurguladı. Mevcut yasal düzenlemelerin yetersiz kalmasının da sorunun bir parçası olduğunun altını çizdi. Bu konunun sadece bireysel bir mücadeleyle değil, toplumun bütününde bir bilinç ve çözüm arayışı gerektiğini vurguladı.

Çözüm Önerileri

Erdoğan ve Gün'ün konuşmasından anlaşıldığı üzere, dijital şiddete karşı etkili çözümler için hem yasal düzenlemelerin güçlendirilmesi hem de platformların daha etkin önlemler alması gerekiyor. Aynı zamanda, toplumda dijital vatandaşlık bilinci oluşturmak ve siber zorbalığın sonuçlarına dair farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor. Bu konuda eğitim programları ve farkındalık kampanyaları düzenlemek, sorunun çözümünde önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, siyasi liderlerin bu konuda daha aktif ve görünür bir rol üstlenerek, toplumda daha güçlü bir mesaj vermeleri gerekmektedir. Özellikle kadın siyasetçilerin maruz kaldığı şiddetin görünür kılınması, bu sorunla mücadele için önemli bir basamaktır.